Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği (UAESEB) Genel Başkanı Talip Geylan, Türk Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan ile birlikte 7-10 Ekim 2019 tarihleri arasında Kazakistan’ın başkenti Nursultan’da bir dizi toplantıya katıldı.
Genel Başkan Geylan, Kazakistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası’nın 95. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen “ZAMANIN GETİRDİĞİ SENDİKAL GERÇEKLER VE GÜÇLÜKLER” konulu Uluslararası Yuvarlak Masa Toplantısı ile Kazakistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası’nın 14. Olağan Genel Kurulu’nda hazır bulundu.
Toplantılarda; Türk Eğitim-Sen’in de aralarında bulunduğu UAESEB’e bağlı kuruluşların temsilcileri, Eğitim Enternasyonel (EI), Avrupa Eğitim Sendikaları Komitesi (ETUCE), Uluslararası Sendikalar Birliği (ITUA) Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ICTU) yetkilileri ve bu kuruluşlara bağlı ülkelerin temsilcileri ile Kazakistan Eğitim Bakanlığı yetkilileri katılarak sunumlarını gerçekleştirdiler.
Geylan toplantıda yaptığı konuşmada eğitimin toplumsal kalkınmanın itici gücü ve ön koşulu olduğunu söyleyerek, eğitim alanında örgütlenmeyi çok önemsediğini kaydetti. Sendikaların kamu yönetiminin bir paydaşı olduğuna vurgu yapan Geylan, Türkiye’de sendikal hayatın işçi ve memur sendikacılığı olarak iki kulvarda yürüdüğünü bildirdi. Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikaların 1992 yılında kurulduğunu ancak yasal zemine 2001 yılında kavuştuğunu söyleyen Geylan, “Memur sendikaları yaklaşık 10 yıl yasal mevzuattan mahrum bir şekilde faaliyetlerini yürüttü” dedi. Geylan, “Ülkemizin imzaladığı bir takım uluslararası sözleşmelere dayanarak haklarımızı kullanmaya çalıştık. Ancak parlamentomuzun 2001 yılında kabul ettiği sendika kanunu ile birlikte yasal bir zemine kavuştuk. Türkiye’de eğitim alanında örgütlü 20’nin üzerinde sendika bulunmaktadır. Bu sendikalar arasında Türk Eğitim-Sen gerek üye sayısı ile gerekse faaliyetleri ile göz doldurmaktadır, Türkiye’de muteber bir yere sahiptir.” diye konuştu.
Her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de sendikal anlamda sorunlar yaşandığını vurgulayan Geylan, “Türkiye’de memur sendikacılığının geçmişi daha çok yenidir. Buna rağmen 18 yıllık geçmişimizde sendikal mücadelenin çok ciddi mesafe kat ettiğine inanıyorum. Tabi ki eksiklerimiz var ama bunları gidermek için diğer sendikalar gibi biz de çok ciddi gayret ortaya koyuyoruz. Ne yazık ki grev hakkımız yok. Bu çok önemli bir husustur. Dilerim çok kısa sürede bu sorunları aşarız” dedi.
UAESEB’in önemine dikkat çeken Geylan, “Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgısiztan’ın öncülüğünde hayata geçirilen Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği şu an itibari ile 9 ülkeden üye sendikanın oluşturduğu önemli bir kuruluştur. Birliğimizi oluşturan sendikaların üye sayılarına baktığımızda 2 milyonu aşkın eğitim çalışanını temsil ediyoruz. Her yıl UAESEB Temsilciler Kurulu olarak bir araya geliyoruz. Sendikal tecrübelerimizden faydalanıyoruz. Bunun yanı sıra ortak faaliyetler yürütüyoruz. Yayınlamış olduğumuz bildiriler ile hem sendikal hem de eğitim anlamında yeni perspektifler ortaya koyuyoruz. Bu noktada kuruluşlarımızın olumlu ilişkileri anlamında çok ciddi mesafe alındığını ifade edebiliriz” dedi.
Geylan sözlerini “1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Türk dilli ülkeler devletler düzeyinde birlik kurmaya karar vermişler ki, bu süreçte Kazakistan’ın kurucu başkanı Nursultan Nazarbayev’in öncülüğü de yadsınamaz. Sayın Nazarbayev, katkılarından dolayı Türk dünyasında aksakallı olarak tanımlanır; birçok hususta öncü rol oynamıştır. Kendisine şükranlarımı sunuyorum.” şeklinde sürdürdü.
Şu anda devletlerimiz arasında oluşturulmuş olan Türksoy, Türk Kültür Teşkilatı, Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi, Türk Konseyi gibi birçok kuruluş olduğunu söyleyen Geylan, “Ama biz şuna inanıyoruz: Bu birliktelikler, sadece devletler arasında resmi ilişkiler ile yürütülmez. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarının da bu iş birliği zeminini yaratması gerekir. Toplumlarımız arasında duygu birliğinin sağlanması için sivil toplum kuruluşlarımızın faaliyetleri büyük öneme sahiptir. Bu nedenle UAESEB’i kurduk. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; UAESEB, Türk dünyası idealinin vücut bulmuş halidir. Dilerim, önümüzde süreçte hem Türk Eğitim Sen hem Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği olarak Avrupa ve dünyanın birçok yerinde sendikal birlikteliklerle iş birliğimiz artarak devam edecek. Küreselleşen dünyada emeğimizi, tecrübelerimizi, hedeflerimizi ortaklaştırmak gerektiğine inanıyorum. Bu anlamda dünyadaki tüm sendikal örgütlerle iş birliği arzumuzu yenilemek istiyorum.” diye konuştu.