Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği 12. Temsilciler Kurulu Toplantısı, 1-6 Temmuz 2018 tarihinde Makedonya’nın başkenti Üsküp’te yapıldı. Makedonya Ufuk Derneği’nin ev sahipliğiyle yapılan toplantıya UAESEB’e üye sivil toplum örgütü ve sendikalardan Türk Eğitim-Sen, Kazakistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası, Kırgızistan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası, Azerbaycan Tahsil İşçileri Azad Hemkarlar İttifakı, Kıbrıs Türk Memur-Sen ve Kosova Türk Öğretmenler Derneği’nin yöneticileri ve Makedonya eğitimine hizmet veren çok sayıda eğitimci katıldı.
Temsilciler Kurulu Toplantısı, UAESEB ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan yönetiminde gerçekleştirildi.
Makedonya Ufuk Derneği Genel Başkanı Elvin Hasan’ın açılış konuşmasından sonra bir konuşma yapan UAESEB ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan şunları kaydetti: “Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’ne mensup sendika ve kuruluşlarımızın saygıdeğer yöneticileri, Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikalar Birliği Türkçe konuşan, kültür ve kardeşlik coğrafyamızın en önemli eğitim sendikaları birliklerinin başında gelmektedir.
Ülkelerimiz arasında eğitim, kültür ve bilimsel işbirliğinin geliştirilmesine katkı sağlamayı amaçlayan birliğimiz, kurulduğu günden itibaren bünyesinde yer alan yüz binlerce eğitim çalışanının karşı karşıya olduğu sorunlar hakkında uluslararası iş birliğini esas alan çalışmaları ortaya koymayı başarmıştır.
Türk Dünyası’nın kültürde, dilde, işte birliğinin tesis edilmesinde, UAESEB önemli bir sorumluluğu üstlendiğinin farkındadır. ortak tarih ve kültürü paylaşan halklarımız arasında; dil, tarih, inanç ve kültür en önemli köprülerdir.
Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları birliği, Türk dünyası adını verdiğimiz, medeniyet coğrafyamızın çalışma hayatındaki köklü bir kuruluşudur.
Merhum İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarının ülkelerimiz ve kuruluşlarımız arasında milli ülkü olarak yaşaması yolunda adımlar atıyoruz.
İnanıyorum ki, İş ve çalışma hayatında Türk Dünyası’nın sağlayacağı birlik zemini, bölgemizde huzur, refah ve kalkınmanın temelini oluşturacaktır.
Türk Dünyası, asırlar boyunca insanlık tarihi açısından büyük bir medeniyete sahip olmuştur.
Büyük devletler kurmuş, adaletle yönetmeyi, hakça bölüşmeyi esas alan büyük medeniyetimizin yeniden ihyası için, çalışma hayatı, eğitim ve kültür hayatında yeşerteceğimiz kardeşlik tohumu geleceğimize yön verecektir.
Türkistan’dan Balkanlara uzanan kültür coğrafyamız, hun imparatorluğunun, kök Türk kağanlığının, Uygur Devleti’nin, Kırgız Hanlığının, ulu Kazak Hanlıklarının, Selçuklu, Osmanlı, Safevi Devlet tecrübesinin bir ürünüdür.
Ortak ve köklü medeniyetimiz, Mete Han’dır, Bilge Kağandır, Manastır, Abılay Handır, Sultan Alparslan’dır, Emir Timurdur, Şah İsmail Hatayi’dir.
Mustafa Kemal Atatürk’tür, Mustafa Çokay’dır, Abdullah Tukay’dır, Mehmet Emin Resulzade’dir, İsmail Gaspıralı’dır.
Kıymetli katılımcılar,
Medeniyetimizi kökleri üzerinden yükselerek geleceğe taşımak ortak vazifemizdir.
Mehmet Emin Resulzade’den Ebulfez Elçibeye, Haydar Aliyeve uzanan fikir mirasına dönüp baktığımızda; kardeş Azerbaycan’ın ekonomik kalkınmasını kültürel kimliğine dayanarak inşa etmeye çalıştığını görürüz.
“Maddenin asli niteliği devinim olduğu gibi, devletin de asli niteliği gelişimdir. Bizim yolumuz medeniyet yoludur.” sözleriyle merhum Aliyev, özümüze dönerek gelişebileceğimizi vurgulamaktadır.
Kazakistan’ın değerli Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in “Dil olmadan millet, millet olmadan devlet olmaz. Bir millete en büyük zarar, dilinden verilir. Tarihin birçok sayfasında; baskı altında, bağımsızlıktan uzak birçok millet dikkatimizi çeker. Bunda en büyük pay; dilin bozulmasına aittir. Dilin bozulmasıysa kültürün ve kimliğin bozulmasını beraberinde getirir. Sözü dil ile milli varlığın devamı arasında sağlam ilişkiyi çok güzel ifade etmektedir.
Bizler öğretmeniz, akademisyeniz dil, tarih ve inanç olmadan geçmişimizle bugünü, bu günümüzle geleceğimizi buluşturamayız.
Türk dünyası, geride bıraktığımız yüzyıl boyunca işgallerin, savaş ve büyük göçlerin etkisinde kaldı. Rusya’nın, Çin’in ve pek çok devletin yok etmeye çalıştığı asli değerimiz her zaman dilimiz ve kültürümüz oldu.
İşgalci imparatorluklar yıkıldı, ama bizim dilimiz, tarihimiz ve kültürümüz var oldu, var olacak…
Hiç yıkılmayacağı sanılan SSCB tarih oldu; Hoca Ahmet Yesevi, Köroğlu, Karacaoğlan, Dede Korkut, Yunus Emre, Gök kubbemizde ki yıldızlar olarak yaşıyorlar.
Binlerce yıl daha bu coğrafyada yaşayacağız.
Kültür ve dilimizin bağımsızlığı, Kazakistan’ın, Azerbaycan’ın, Kırgızistan’ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin istiklalinin teminatıdır.
Makedonya’da ki kardeşlerimizi, Almatı’daki soydaşlarımızla buluşturan manevi iklim Türkçemizdir.
Kosova’dan Prizren’in, Priştina’nın heyecanı Kırgızistan’da yaşıyorsa bunu ortak medeniyet değerlerimize borçluyuz.
Kerkük’te söylenen hoyrat, Urfa’dan Elazığ’dan Bakü’den duyuluyorsa biz kardeşiz, biz ortak geleceğimizin yolcusuyuz demektir.
Üzerinde durduğum medeniyet meselesi, bizim var oluş meselemizdir.
Medeniyet Güneşinin bizim coğrafyamızın, bu toprakların üzerine doğmaya başladığını hep birlikte göreceğiz.
Enerji ve güvenlik bölgelerinin Türk Dünyası’na yakınlığı, Avrasya jeopolitiğini kilit bir öneme kavuşturuyor.
Dinamik nüfus potansiyeli ile Türk dünyası ekonomik bir güç halini almıştır.
Ülkelerimizin kalkınması ve zenginleşmesinde eğitimciler olarak sorumluluklarımızı yerine getireceğiz.
Türk dünyası, aydınlık geleceğini, dünyayı tanıyan, kültürüne bağlı başarılı nesiller yetiştirerek inşa edecektir.
Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Makedonya, KKTC, Kosova, Irak eğitim sendikalarının ve öğretmen örgütlerinin oluşturduğu birliğimiz; faaliyetlerini eğitim ve kültür hayatımızdaki işbirliği projelerinde yoğunlaştırmıştır.
2016 yılında Hoca Ahmet Yesevi yılı anısına düzenlediğimiz, Türk dünyası eğitim bilimleri ve sosyal bilimler sempozyumu üye ülkelerinden katılan bilim insanlarının buluşmalarına imkân sağlamıştır.
Türk dünyasından yüz elli bilim insanı kıymetli tebliğlerini sunarak, ortak kültür dünyamıza katkı sağlayan bir bilim şölenine katkı sağladılar.
Türkiye’den de üç yüz akademisyenin iştirak ettiği bu sempozyum, eğitim, kültür, ekonomi, tarih, uluslararası ilişkiler, ilahiyat vb. alanlarda Türk Dünyası’nın dünü, bugünü ve yarınını tartışan çok kıymetli bir etkinliği ortaya çıkardı.
UAESB, ikinci uluslararası kongresini ise, 2017 yılında Türk dünyası mühendislik ve fen bilimleri kongresi adıyla gerçekleştirmiştir.
Bu kongrede Nobel bilim ödülü sahibi Prof. Dr. Jefrey Lewormor başta olmak üzere otuz ülkeden seçkin bilim adamının davetli konuşmacı olarak iştirak ettiği önemli bir bilim şölenine imza attık.
Bilim, teknoloji, yenilik stratejileri ve eğitim alanlarında Türk dünyasının geleceği bu kongrelerde ana gündemimizi oluşturdu.
2018 yılında bu kongrelerimizin üçüncüsünü yine Antalya’da tertip ediyoruz. genel başkanlar ve merkez heyetlerimizle birlikte akademisyenlerimizin buluşacağı Türk dünyası sempozyumuna sizleri özellikle davet ediyorum.
Birliğimiz, Irak öğretmenler sendikası ile müştereken yürüttüğü faaliyette, üç ayrı grup halinde yüz elli Türkmen eğitimci ve okul yöneticisini Türkiye’de ağırlayarak Türkçe eğitimi, eğitim yöneticiliği, etkili iletişim konularını kapsayan bir sertifika programı düzenlemiştir.
Alacağımız orta kararla, yılda iki ya da üç sayı olarak yayınlanacak, Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’nin yayın organı olacak uluslararası bir kültür dergisi yayınlamaya hazırlanıyoruz.
UAESB Türk Dünyası’nın meselelerine karşı ilgisini artırarak sürdürecektir. Ortak kültür faaliyetlerini, üye ülkelerde yürüteceğimiz kongre ve toplantılarla destekleyeceğiz.
Kültürel ortaklığın ön plana çıkarıldığı ortak tarih ve edebiyat müfredatları sayesinde Türk topluluk ve boylarının durumdan haberdar olması sağlanacaktır.
Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığının, Kazakistan’da ise Türk akademisinin öncülüğünde hazırlanan Türk dünyası ortak tarih kitabının hazırlanmış olması bizleri memnun eden bir gelişmedir.
Türkiye’de ve Kazakistan da ortaokul ve liseler düzeyinde, ortak tarih dersinin okutulacak olması; olayların böldüğü tarihimiz üzerinde yeniden buluşmayı, ortak ve güçlü bir geleceği birlikte kurma imkânını bizlere tanımaktadır.
Latin alfabesine geçiş sürecinin hızlanması; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve bütün Türk dünyası arasında iletişimi güçlendirerek, gönül köprülerini sağlamlaştıracaktır.
Fakat bunların yapılmasında aşama aşama ilerlenmeli, geçmişte açılan yaraları sarma niyetiyle çıkılan yolda insanları inciterek daha büyük yaraların açılmaması için sağlam ve emin adımlar atılmalı, yüzeysel çalışmalar yerine altyapıya yönelik faaliyetler üzerinde durulmalıdır.
Ortak tarihi, edebiyatı ve kültürü öğrenen Türk Dünyası’nın genç dimağları dünyada yalnız olmadıklarını görecek ve büyük bir çınar ağacının dalları gibi köklerini ve gövdesini öğrenme arayışına girecektir.
İsmail Gaspralı’nın dediği gibi dilde başlayan uyanma, fikri münasebetleri ve ardından da işte birliği sağlayacaktır.
Türk Dünyası’nın dört bir tarafında, Hoca Ahmet Yesevi’yi, Mahdumkulu’nu, Yahya Kemal’i, Cengiz Aytmatov’u, Zeki Velidi Togan’ı, İsmail Gaspralı’yı, Cemil Kırımlıoğlu’nu, Abay Kunanbayev’i Abdullah Tukay’ı, Ahmet Cevat’ı, Necdet Koçak’ı, Dr Sadık Ahmet’i… ve daha birçok zirve şahsiyeti ortak bir değer olarak görmek ve onların fikirlerine sahip olmak ancak eğitim alanında atılması gereken adımlarla sağlanabilecektir.
Eğitim alanında birliğin sağlanması için öncelikle eğitimcilerin bir birini tanıması ortak organizasyonlar altında birleşmesi büyük bir önem arz etmektedir.
Uluslararası Avrasya eğitim sendikaları birliği yürüttüğü mücadelesiyle Türk Dünyası’nda birliğe giden yola bir kilometre taşı daha eklemiştir.
Yapmış olduğumuz kongre ve toplantılarda alınan kararlar ve bu doğrultuda yapılan çalışmalarla eğitim çalışanlarının aynı ideal uğruna birlikte çalışması amaçlanmaktadır.
21. yüzyılın bir Türk dünyası asrı olarak tarihe geçeceğine inanıyoruz. Türk Dünyası’nın medeniyet, siyaset ve ekonomide dirilişi ve şahlanışı aynı zamanda küresel barışın bir teminatı olacaktır.
Bugün dünyada yaşayan Türkler, savaşlar, iç çatışmalar, önlenemez göç politikalarını doğuran küresel rekabetten büyük ölçüde etkilenmektedirler.
Irak ve Suriye’de Türkmenler vatanlarını terk etmek zorunda kalmışlardır. Suriye ve Irak’taki çatışmaların en mağdur kitlesinin Türkmen kardeşlerimiz olduğunu görüyoruz.
Çin’in baskı politikaları Uygur ve Kazak Türklerine yönelik bir zulmü ortaya çıkarmıştır. kültürel baskıların, siyasi ayrımcılığın ortadan kalkmasını istiyoruz.
Batı Trakya’da, Romanya’da, Kosova, Bulgaristan ve Makedonya’da Türkçe’nin ve Türk kültürünün yaşatılabileceği gerçek bir demokrasi zeminine ihtiyaç vardır. Balkanlar’da Türk kültür varlığının korunması birlik olarak öncelikli hassasiyetimizdir.
Ermeni işgalinin sonlandırılarak Karabağ’ın bağımsızlığına kavuşması Türk dünyasının ortak bir ideali halini almıştır. Kafkasya’da barışın yaşaması için ermeni işgalinin son bulması gerekmektedir.
Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan arasında artan ekonomik ve siyasi ilişkiler Türk dünyasının birliğine yönelik büyük adımlardır.
Birliğimiz Türk dünyası idealinin vücut bulmuş halidir. Ülkelerimiz arasındaki yakınlaşmayı eğitim ve kültür politikaları ağırlıklı olarak, desteklemeyi hedefliyoruz.
Gerçekleştireceğimiz 12. Temsilciler Kurulu Toplantısında, üzerinde durduğum büyük idealin gerçekleşmesine katkı sağlayacaktır.
Daha önceki yıllarda yayınladığımız sonuç bildirgeleri önemli tavsiye kararları içermektedir. bu kararların yürürlüğe girmesi konusunda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
UAESEB Genel Kurulumuzun başarılı geçmesini ve hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Makedonya’da, balkanlarda toplantımızı yapıyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Makedonya Ufuk Derneği’ne kıymetli ev sahipliği için özellikle teşekkür ediyorum.”
Toplantıda Türk dünyasında eğitim ve eğitimcilerin yaşadıkları sorunlar ve Türkçe eğitimin geliştirilmesi konuları masaya yatırıldı. UAESEB’e üye olan delegasyon başkanlarının da birer konuşma yaptığı Temsilciler Kurulu’nda önemli karalar alındı.
Öte yandan Makedonya çalışmaları kapsamında UAESEB Başkanı ve Türk Eğitim Sen Başkanı Talip Geylan başkanlığında UAESEB yönetimi Makedonya Cumhuriyeti Başbakanı Zoran Zaev’i de ziyaret etti. Başbakanlık’ta yapılan görüşmede, Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği ve Türk Eğitim Sen Başkanı Talip Geylan, Kırgızistan İlim ve Eğitim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Asylbek Toktogulovu, Kıbrıs Türk Memur Sendikası Genel Başkanı Kağan Mındıkoğlu, Azerbaycan Tahsil İşçileri Azad Hemkarlar İttifakı Genel Başkan Yardımcısı Humbat Nagiyev ve UFUK Derneği Başkanı Dr. Elvin Hasan yer aldı. Genel Başkan Talip Geylan, Samimi ve dostane yaklaşımından dolayı Sayın Başbakana teşekkür etti. Başbakan Zoran Zaev de Türkiye ve Türk dünyası ülkeleri ile ilişkilerin iyi olduğunu, ekonomik, kültür, eğitim, kültür ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi doğrultusunda çalışmalara devam edileceğini söyledi. Daha sonra Geylan ve beraberindeki heyet, Makedonya’da tek Türk olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Adnan Kahil’i de ziyaret etti.
UFUK DERNEĞİ 10 YAŞINDA
UAESEB Temsilciler Kurulu, Ufuk Derneği’nin 10. kuruluş yıldönümü resepsiyonuna katıldı. Resepsiyonda çok sayıda Bakan, milletvekili ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de hazır bulundu. Bir konuşma yapan UAESEB ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan şunları kaydetti: “Makedonya Ufuk Derneği tam anlamıyla bir başarı öyküsüdür. 10 yıl önce bir avuç idealist GENÇ arkadaşımızın bir araya gelerek kurduğu dernek, bugün geldiği noktada Makedonya siyasetine yön verecek ve Makedonya Türk varlığının teminatı olacak bir konuma ulaşmıştır.
Bu anlamda şu anda Türk Hareket Partisi Genel Başkanı ve aynı zamanda milletvekili olan Makedonya Ufuk Derneği’nin kurucu başkanı Enes İbrahim, Makedonya Ufuk Derneği Başkanı Elvin Hasan ile daha önce genel başkanlık görevini yürüten İlhan Rahman başta olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.