Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği (UAESEB) ve Türk Eğitim Sen’in ortaklaşa yürüttüğü “Türk Dünyası Eğitim’ Kurultayı” 01-05.09.2025 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştiriliyor.
Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği (UAESEB) ve Türk Eğitim Sen olarak Türk Dünyası’nın geleceğinde uzun soluklu adımların atılmasında eğitimin önemine inanarak çıktığımız bu yolda; Türk Dünyası’nın farklı coğrafyalarındaki paydaşlar bir araya gelerek, eğitim alanında önemli başlıkları masaya yatırıyoruz
Bu kapsamda Kurultaya; Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği (UAESEB) Genel Başkanı Talip Geylan, MHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İlyas Topsakal, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy, MHP Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Hanifi Macit, Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Sarıkaya, Türk Haber Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, Türk İmar Sen Genel Başkanı Zafer Çelik, Türk Diyanet Vakıf Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Türk Enerji Sen Genel Başkanı Şuayip Deniz Demir, Türk Kültür Sanat Sen Genel Başkanı Uğur Yıldırım, Türk Tarım Orman Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk Yerel Hizmet Sen Genel Başkanı Tuncay Erden, Türkiye Kamu Sen Genel Başkan Yardımcısı Kadir Şahin, Türkav Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz, Kazakistan Eğitim, Bilim ve Yükseköğretim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Aygül Mukaşeva, Kırgızistan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Rustam Asanovich Nurmatov, Azerbaycan İlim ve Tahsil İşçileri Hemkarlar İttifakı Genel Başkanı Araz Paşayev, Kosova Türk Öğretmenler Derneği Başkanı Erol Kala, Kuzey Makedonya Ufuk Derneği Başkanı Şenay Osman, Kuzey Makedonya Türk Öğretmenler Derneği Başkanı Vildan Davtovska, Romanya Türk Tatar Öğretmenler Derneği Başkan Vekili Vildan Bormambet, Türk Eğitim Sen Genel Merkez Yöneticileri, şube başkanları ile çok sayıda akademisyen, bilim insanı ve öğretmen katıldı.
Hiç şüphesiz, bir milletin bekası, kültürel sürekliliği ve kalkınması, eğitimle mümkündür.
Kurultay’ın açılış oturumu saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra kürsüye gelen Türk Eğitim-Sen ve UAESEB Genel Başkanı Talip Geylan Kongre’nin açılış konuşması yaptı.
Geylan, konuşmasında, “Büyük bir gurur ve sevinçle ifade ediyorum ki, burada bulunuşumuz, sadece sıradan bir toplantı değil; Türk Yüzyılı vizyonunu eğitim üzerinden inşa etme irademizin en güçlü göstergesidir. Bu kurultayın ana teması olan “Türk Yüzyılında Eğitim: Ortak Gelecek, Ortak Kimlik, Ortak Dil” vurgusu, sadece bir temenni değil, aynı zamanda 21. yüzyılın ortak eğitim paradigmasının ilanıdır. Bu tema, İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” düsturunun çağımızdaki yansımasıdır.
Hiç şüphesiz, bir milletin bekası, kültürel sürekliliği ve kalkınması, eğitimle mümkündür.
Nitekim Cumhuriyetimizin banisi Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “En mühim ve feyizli vazifelerimiz maarif işleridir. Maarif işlerinde mutlaka muzaffer olmak lâzımdır. Bir milletin hakiki kurtuluşu ancak bu suretle olur” diyerek, bugün hâlâ geçerliliğini koruyan bir hakikati bizlere veciz şekilde hedef olarak muştulamıştır.” dedi.
Türk devletleri, tarih boyunca eğitimi önceledikleri ölçüde yükselmiş, ilim ve irfanla yoğruldukça dünyaya yön vermişlerdir.
Türk Dünyası’nın, tarih boyunca eğitimi en önemli güç kaynağı olarak gördüğüne dikkat çeken Genel Başkan Geylan, “Türk devletleri, tarih boyunca eğitimi önceledikleri ölçüde yükselmiş, ilim ve irfanla yoğruldukça dünyaya yön vermişlerdir. Karahanlılar döneminde Semerkant ve Buhara medreseleri yalnızca Türk coğrafyasına değil, bütün İslam âlemine ışık saçmıştır. Selçuklular, Nizamiye medreseleriyle devlet adamı, âlim ve mütefekkir yetiştirerek büyük zaferlere imza atmıştır. Osmanlı Türk Devleti ise eğitimde kurduğu Enderun sistemiyle yalnızca asker değil, aynı zamanda idareci, sanatkâr, bilim insanı yetiştirerek üç kıtada adaletle hüküm sürmüştür.” diye konuştu.
Eğitim olmadan birlik olmaz, birlik olmadan da gelecek kurulmaz.
Eğitim olmadan birlik olmayacağına dikkat çeken Genel Başkan Talip Geylan, “Türk milletinin yükselişinde en büyük pay, kalemi kılıçtan geri bırakmayan, aklı imandan ayırmayan bir eğitim anlayışıdır. Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig’de, “Bilgi ile donanmış insan, karanlıkları aydınlatır” diyordu. Kaşgarlı Mahmud, Divanü Lügati’t-Türk’te, Türk dilinin ilim ve medeniyet dili olabileceğini ispat ediyordu. Hoca Ahmet Yesevî, hikmetleriyle ilim ve irfanı birleştirmiş, manevi terbiyeyi toplumun kalbine işlemişti. Dede Korkut, destanlarında sadece kahramanlığı değil, aynı zamanda aileyi, terbiyeyi ve insanlık değerlerini anlatmıştı. Ali Şir Nevai, “Bir milletin asıl serveti iyi yetişmiş insanıdır” diyerek, medeniyetlerin temelinde eğitimin bulunduğunu vurgulamıştı. Bu isimlerin her biri, aslında bizlere şu ortak bir hakikati fısıldıyordu: Eğitim olmadan birlik olmaz, birlik olmadan da gelecek kurulmaz.” ifadelerini kullandı.
UAESEB, iki milyonun üzerinde eğitim çalışanını temsil eden uluslararası bir çatı örgüttür.
Türk Dünyası yeniden şahlanışın eşiğinde olduğunu bildiren Genel Başkan Talip Geylan, “Azerbaycan, Karabağ zaferi ile sadece kendi bağımsızlığını değil, yeryüzündeki bütün Türkleri muzaffer kılmıştır. Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in, “Bizim gücümüz birliğimizdedir” sözü, işte bu salonun ruhunu ifade etmektedir.
Kazakistan, Abay Kunanbay’ın mirasıyla, “Bilim ve eğitim bir milletin geleceğe açılan kapısıdır” anlayışını gençliğine aktarmakta, Muhtar Avezov’un kültürel birikimini çağımıza taşımaktadır.
Cumhurbaşkanı Sayın Kasım Cömert Tokayev’in, “Eğitim milli kalkınmanın en güçlü motorudur” sözleri, hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir ilham kaynağıdır.
Kırgızistan, Cengiz Aytmatov’un “Kültürünü kaybeden halk, hafızasını kaybetmiş insana benzer” sözünü genç kuşakların hafızasına kazımakta, Türk kimliğini diri tutmaktadır.”
Özbekistan, Ali Şir Nevai’den aldığı ilhamla, eğitimi millî bir strateji olarak görmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev’in, “Eğitimi geliştirmeden hiçbir milletin geleceği garanti altında olamaz” düşüncesi, Özbekistan’ın eğitim ve köklerine sahip çıkma iradesini ortaya koymaktadır.
Balkanlar’da, Kosova’dan Makedonya’ya, Romanya’dan Bosna’ya kadar Türk kimliğini ve Türkçe’yi yaşatma mücadelesi veren soydaşlarımız, Dr. Sadık Ahmet’in “Türk kimliğimizi korumak en büyük görevimizdir” sözüyle hepimize yol göstermektedir.
İşte bu ortak irade, bu ortak vizyon Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’nin doğuşuna zemin hazırlamıştır. 2006 yılında, Türk Eğitim-Sen’in öncülüğünde, Azerbaycan Tahsil İşçileri Azad Hemkarlar İttifakı, Kazakistan İlim ve Eğitim Çalışanları Sendikası ve Kırgızistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası bir araya gelmiş ve Birliğimizin temellerini atmıştır.
2014 yılında Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu kararıyla resmiyet kazanan bu birliğin merkezi Ankara’da bulunmaktadır. Süreç içerisinde Birliğe Kosova Türk Öğretmenler Derneği, Kıbrıs Türk Memur Sendikası, Makedonya Ufuk Derneği, Irak Türkmen Eğitimciler Öğretmen Örgütü, Romanya Türk Tatar Kökenli Öğretmenler Derneği ve Özbekistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası, Kuzey Makedonya Türk Öğretmenler Derneği de dahi l olmuş, böylece Birliğin faaliyetleri on ülkeye yayılmıştır.
Bugün UAESEB, iki milyonun üzerinde eğitim çalışanını temsil eden uluslararası bir çatı örgüttür. UAESEB eğitim çalışanlarının çalışma hayatına yönelik sorunların çözümü noktasında ulusal ve uluslararası mevzuat hükümlerine göre çözüm üretme, iş birliği sağlama, ortak projeler ve gelecek ön gösterimleri üzerine çalışmalar yapmaktadır. Bunun yanında eğitim ve kültür alanında ortaklıkların pekişmesi gayesi ile toplantılar, bilimsel kongreler düzenlemektedir.” diye konuştu.
UAESEB’in yol açtığı fikirlerin birer tezahürü olarak hala uygulanan veya kurulma süreçleri devam eden faaliyetler olarak Türk eğitimine, Türk birliğine hizmet yolundadır.
UAESEB’in, öğretmenlerin özlük haklarını savunan bir kurum olmanın yanında, aynı zamanda Türk Dünyası’nın ortak aklını temsil eden bir fikir ocağı olduğunu kaydeden Genel başkan Geylan, “Birliğimiz, 2006 yılından beri yapmış olduğu yıllık olağan istişare toplantılarında almış olduğu tavsiye kararlarını yayınlamaktadır. Bugüne kadar aldığımız tavsiye kararlarının; TRT’nin kültürel belgesellerinden, Türk Devletleri Teşkilatı’nın stratejik vizyon belgelerine, öğrenci ve öğretim elemanı değişim programları, kurulan çatı kuruluşlar, Türk Üniversiteler birliği gibi Türk Devletlerinde teşekkül ettirilen pek çok girişime ilham verdiğini görmekteyiz.
Ortak müfredat çalışmaları, Türk Üniversiteler Birliği’nin kurulması, Türk Dünyası Akademik Dizini, ortak bilimsel kongreler ve öğrenci değişim programları, UAESEB’in yol açtığı fikirlerin birer tezahürü olarak hala uygulanan veya kurulma süreçleri devam eden faaliyetler olarak Türk eğitimine, Türk birliğine hizmet yolundadır.” ifadelerine yer verdi.
Milletlerin yükselişi yalnızca devletlerin iradesiyle değil, sivil toplumun dinamizmiyle mümkündür.
Tarihte Türklerin eğitimle birleştiğini söyleyen Genel Başkan Geylan, “Şunu unutmamalıyız: Milletlerin yükselişi yalnızca devletlerin iradesiyle değil, sivil toplumun dinamizmiyle mümkündür. Sendikalar da bu dinamizmin en güçlü damarlarıdır. Eğitim sendikaları ise bu damarların kalbidir. Çünkü öğretmen, yalnızca bilgi aktaran bir kişi değildir. Öğretmen, bir milletin kültürünü, değerlerini ve hafızasını gelecek nesillere taşıyan bir köprüdür.
Başöğretmenimiz Atatürk’ün “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözü, aslında eğitim sendikalarının taşıdığı misyonu özetlemektedir.
Bu nedenle eğitim sendikaları, yalnızca sosyal hak mücadelesi yapan kurumlar değil, aynı zamanda Türk Dünyası’nın ortak geleceğini inşa eden lokomotif kuruluşlardır.
Bugün geldiğimiz noktada bir gerçeği net olarak ifade etmek gerekir: Türk Yüzyılı eğitimle inşa edilecektir. Tarihte Türkler, eğitim sayesinde yükselmiş; eğitimden uzaklaştıklarında zayıflamışlardır.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk Yüzyılının anahtarı eğitimdir. Ve bu anahtar, Türk milletinin ve soydaş toplulukların kaderini ortak bir geleceğe taşımak için kullanılmalıdır.
Genç nesillerin aynı tarih ve kültür bilinciyle yetiştirilmesinin aslında Türk Dünyası’nın birliği için atılacak en sağlam temellerden biri olduğunu kaydeden Geylan, “Orhun Yazıtları’nda yüce atamız Bilge Kağan, “Türk milleti yok olmasın diye gece uyumadım, gündüz oturmadım” diyordu.“ Bu ifadeler, aslında milletimizin varlığını korumasının en önemli şartının çalışmak, fedakâr olmak, muhataplarımız, rakiplerimiz, açık ve gizli düşmanlarımız uyurken dahi ayakta olmak, onlar dinlenirken dahi hedefe doğru ilerlemek olduğunu bizlere anlatmaktadır. Bunu hedefleyen, bunu gerçekleştirecek nesil ise ancak eğitimle bilinçlenir ve ancak o zaman zaferle taçlanabilir.
Bugün artık bizlere düşen tarihi görev, bu birikimi çağın gerekleriyle buluşturmaktır. Yapmamız gereken; Türk Dünyası’nda ortak müfredat çalışmaları yürütmek, ortak tarih, ortak edebiyat ve ortak kültür bilincini eğitim programlarımıza yerleştirmek, Türkçe’yi bilim dili hâline getirmek, Türk Devletleri teşkilatlarında faaliyet gösteren Dil, Tarih, Bilim, Sanat, Sanayi, Ticaret, Patent kuruluşlarını kendi alanlarında üst birliklerle eşgüdüm halinde çalışır, birikimlerini ve hedeflerini birbiri ile paylaşır hale getirmektir.
Bunun yanı sıra; eğitimin en alt kademesinden başlayarak üniversitelerimizde, enstitülerimizde akademik üretimi güçlendirmek, bilim insanı, öğretmen ve öğrenci değişim programlarıyla gençlerimizi kaynaştırmak, dijital dönüşüm ve yapay zekâ destekli ortak eğitim platformları kurmak, STEM alanlarında iş birlikleri geliştirmek ve gençlik forumlarıyla yeni nesli ortak bir platformda buluşturmak da öncelikli sorumluluğuzdur. Türk Yüzyılı’nın anahtarı eğitimdir, Ve bu anahtar, Türk milletinin ve soydaş toplulukların kaderini ortak bir geleceğe taşımak için kullanılmalıdır. Ortak dil, ortak tarih ve ortak kültür; Türk Dünyası’nın en güçlü bağlarını oluşturmaktadır. Bu bağları eğitim yoluyla kuvvetlendirmek, geleceğe emin adımlarla yürümemizin teminatıdır. Türkçe’nin bir bilim dili olması, ortak müfredatla genç nesillerin aynı tarih ve kültür bilinciyle yetiştirilmesi, aslında Türk Dünyası’nın birliği için atılacak en sağlam temellerden biridir.” diye konuştu.
Tarihte Türk toplulukları ne zaman aynı eğitim anlayışıyla birleşmişse, büyük devletler kurmuş; ne zaman eğitimde dağınıklık yaşamışsa, o zaman zayıflamıştır.
Türk Dünyası’nın farklı coğrafyalarında eğitim ve kültüre verilen önemin, aslında ortak geleceğimizin ışığı olduğunu bildiren Geylan, “Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir” sözleri, bu konuda yolumuzu aydınlatmaktadır. Türkçe’nin güçlendirilmesi, yalnızca bir iletişim meselesi değil; aynı zamanda Türk milletinin ortak bilincinin inşasıdır.
Ortak alfabe, ortak terimler sözlüğü, derlem çalışmaları gibi çalışmaları yapan Türk Dil Kurumu’muz, Dünya’da Türkçe’nin tanınması ve hak ettiği değeri bulması için ciddi gayretler gösteren Yunus Emre Enstitümüz bu konuda çok ciddi çalışmalar yapmakta bizler de Türk Kültürü, Türk Dili, Türk Eğitimi için yapılan her çalışmayı ilgi ile takip ediyor ve şartız destekliyoruz. ‘Azı yapamayan çoğa ulaşamaz’ şiarı ile tüm bu gayretlerin her bir zerresini çok kıymetli buluyoruz. Çünkü bunları Türk Birliği yolunda atılan ciddi adımlar olarak görüyoruz,
Eğitimde birlik, kültürde beraberlik doğurur; kültürdeki beraberlik ise siyasi ve ekonomik alanlarda kalıcı ittifakların yolunu açar. Tarihte Türk toplulukları ne zaman aynı eğitim anlayışıyla birleşmişse, büyük devletler kurmuş; ne zaman eğitimde dağınıklık yaşamışsa, o zaman zayıflamıştır.
Türk Devletlerinin düzmece çalışmalar ile birbirinden uzaklaştırılma süreci; alfabelerin farklılaştırılması, kültürel olarak birbirinden ayrı olduklarına dair destan, kahraman ve mitolojik değerlerin yaygınlaştırılması, tarihlerin çatıştırılması ile acı bir tecrübe olarak geçmişimizde yer alırken;
Bugün bizlere düşen görev, geçmişin tecrübelerinden ilham alarak geleceğin yolunu inşa etmektir.”
Türk Dünyası’nın farklı coğrafyalarında eğitim ve kültüre verilen önem, aslında ortak geleceğimizin ışığıdır.
Eğitim olmadan ekonomik kalkınma da, kültürel birlik de, siyasi güç de kalıcı olamaz.
Türk Dünyası’nın geleceğini güvence altına almak istiyorsak, eğitimde ortak politikalar geliştirmenin önemine dikkat çeken Genel Başkan Geylan, “Azerbaycan’dan yükselen ses, yalnızca bağımsızlık değil; aynı zamanda Türk kimliğini yaşatma mücadelesidir.
Kazakistan’da Abay’ın şiirleri, yalnızca edebiyat değil; aynı zamanda milletin yolunu aydınlatan birer eğitim manifestosudur.
Kırgızistan’da Aytmatov’un romanları, yalnızca edebi eserler değil; aynı zamanda kültürün hafızasıdır.
Özbekistan’da Nevai’nin mirası, yalnızca bir şairin kelimeleri değil; milletin irfan hazinesidir.
Irak Türkmenlerinin kimliklerini savunması sadece bir haykırış değil, Türk milletinin köklerine sahip çıkmasıdır.
Balkanlar’da Sadık Ahmet’in mücadelesi, yalnızca bir siyasetçinin gayreti değil; bir milletin kimliğini koruma iradesidir.
Bugün burada, Ankara’da toplanan bu kurultay, işte bütün bu seslerin, bütün bu iradelerin ortak bir zeminde buluşmasının ifadesidir.
Bu buluşma, gelecekte Türk Dünyası’nın gençleri arasında kurulacak köprülerin habercisidir.
Çünkü biz biliyoruz ki eğitim, yalnızca bireysel gelişim değil; aynı zamanda milletlerin kaderini tayin eden en güçlü etkendir.
Bugün Türk Dünyası yeniden bir yükseliş dönemine girmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı, 2040 vizyonunu ortaya koyarak geleceğe dair iddialı hedefler belirlemiştir. Ekonomiden kültüre, güvenlikten ulaşıma kadar pek çok alanda belirlenen bu vizyonun en önemli ayağı ise eğitimdir.
Çünkü eğitim olmadan ekonomik kalkınma da, kültürel birlik de, siyasi güç de kalıcı olamaz. Atatürk’ün, “Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar zafer kazanırsa kazansın, o zaferler kalıcı olamaz” düşüncesi, bu hakikati bir kez daha bizlere hatırlatmaktadır.
Türk Dünyası’nın geleceğini güvence altına almak istiyorsak, eğitimde ortak politikalar geliştirmek, yapay zekâ destekli eğitim modelleri geliştirmek zorundayız. Çünkü çağımızda güç, yalnızca ordularla değil; bilimle, teknolojiyle, bilgiyle ölçülmektedir.” dedi.
Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesillerimizi milli şuurla, ortak değerlerle ve evrensel bilgiyle yetiştirmek için omuz omuza çalışacağız.
Genel Başkanımız Talip Geylan sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bir kez daha büyük bir inanç ve umutla ifade ediyorum ki, Türk Yüzyılı’nın anahtarı eğitimdir. Bu anahtar, Türk milletinin ve soydaş toplulukların kaderini ortak bir geleceğe taşımak için kullanılmalıdır. Bugün Ankara’da atacağımız adımlar, yalnızca bugünü değil, geleceği de şekillendirecektir.
Gaspıralı İsmail’in “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarı, bizim yol haritamızdır.
Cengiz Aytmatov’un, “Kültürünü kaybeden halk, hafızasını kaybeder” sözü, bizim uyarımızdır.
Büyük Atatürk’ün, “Milletleri kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir” vecizesi, bizim rehberimizdir!”
Türk Dünyası’nın eğitimcileri olarak, tarihe ve aziz milletimize söz veriyoruz: Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesillerimizi milli şuurla, ortak değerlerle ve evrensel bilgiyle yetiştirmek için omuz omuza çalışacağız.
İçtenlikle inanıyoruz ki, 21. Yüzyıl Türk Asrı olacak ve Türk Yüzyılı eğitimle inşa edilecektir. Bu ülkünün hayat bulması yolunda; yılmadan, yorulmadan, bıkmadan, azimle çalışacağımıza ant içiyoruz.
Bu inançla, UAESEB 17. Başkanlar Kurulu Toplantısı ve Türk Dünyası Eğitim Kurultayı’nın başarılı geçmesini diliyor; alınacak kararların Türk Dünyası’nın ortak geleceğine ışık olmasını temenni ediyorum.”
Yaşar Yıldırım: iç cepheyi sağlamlaştırmada bugüne kadar çok ciddi adımlar atılmıştır.
Genel Başkan Geylan’ın konuşmasının ardından kürsüye gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, Türk Dünyası ortak alfabesi çalışmalarından dolayı TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert’e teşekkürlerini ileterek, “Ulaşımdan savunmaya, eğitimden maneviyata işbirliği olacak. Türk birliğini, Turan’ı gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz.” dedi.
Türkiye’nin güçlü olmasının Türk dünyasının da güçlü olacağı anlamına geldiğini ifade eden Yıldırım, “Türkiye’nin büyümesi Türk dünyasının büyümesidir. Türk dünyasının büyümesi, dünyada bir kutbun doğması ve etkili olmasıdır.” diye konuştu.
Terörsüz Türkiye sürecine de değinen Yıldırım, “İç cepheyi sağlamlaştırmada bugüne kadar çok ciddi adımlar atılmıştır. Şimdi bu adımların neticesi inşallah alınacaktır.” ifadesini kullandı.
Türk Yüzyılında Eğitim Vizyonu
Protokol konuşmalarının ardından “Türk Yüzyılında Eğitim Vizyonu” açılış oturumu gerçekleştirildi. Türk Yüzyılında Eğitim Vizyonu, 21.yüzyılda Türk Dünyası’nda eğitimin önemi, Azerbaycan-Türkiye Eğitim İş Birliği Geleceği, Türk Coğrafyasında Öğretmen ve Eğitim Sendikalarının rolü konularının yer aldığı açılış oturumunda; Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İlyas Topsakal,, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy, Türk Dil Kurumu Başkanı Osman Mert, Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Sarıkaya konuşmacı olarak yer aldı.
İlyas Topsakal: Türk Dünyasında ortak tarih, ortak kültür, ortak gelecek…
Açılış oturumunun başkanlığını yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı İlyas Topsakal, Türk Dünyası’nın, ortak müfredat çalışmalarından dijital dönüşüm projelerine kadar pek çok alanda geleceğe emin adımlarla ilerlediğini belirterek, “Eğitimde birlikteliği pekiştirmek, değerlerimizi yarınlara aktarmak ve genç nesillere güçlü bir vizyon sunmak amacıyla düzenlenen Türk Dünyası Eğitim Kurultayı’nda bir araya gelmekten büyük mutluluk duydum. Bu buluşma, Türk Dünyası’nın ortak ideallerine hizmet eden ve gelecek nesillere yön verecek kutlu bir adım olmuştur. Bu anlamlı organizasyona öncülük eden Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve yönetimine teşekkür ediyorum.” dedi.
Osman Mert: Ortak iletişim dili, sadece bir iletişim kolaylığı değil, aynı zamanda stratejik bir güçtür.
Açılış oturumunda bir konuşma yapan Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, “Ortak alfabe çalışmaları, terminoloji birlikteliği, ortak ders materyalleri hazırlanması ve dijitalleşmenin sunduğu imkânlardan yararlanılması, atılması gereken temel adımlar arasında yer almaktadır. Akademik yayınlarda, öğrenci hareketliliğinde ve uluslararası toplantılarda kullanılacak ortak bir iletişim dili, Türk dünyasının bilimsel üretim kapasitesini artıracak, aynı zamanda kültürel dayanışmayı güçlendirecektir.” dedi.
Açılış oturumunun tamamlanmasıyla Genel Başkan Talip Geylan, konuşmacılara plaket takdiminde bulundu.
“Türk Dünyası’nda Ortak Müfredat ve Eğitimde İşbirliği” Paneli
Kurultayda üç ayrı panel de gerçekleştirildi. “Türk Dünyası’nda Ortak Müfredat ve Eğitimde İşbirliği” panelinde ortak ders kitaplarının içerikleri, ortak dil politikalarının ve ortak öğretmen değişim programları vb. konuları yer aldı. Panelistler; Prof. Dr. Esma Şimşek, Prof. Dr. Seyfullah Yıldırım, Prof. Dr. Yücel Gelişli, Prof. Dr. Osman Emin, MEB Almatı Eğitim Müşaviri Ayhan Korkmaz oldu.
“Eğitimde Dijital Dönüşüm ve Yapay Zekâ” üzerinden ortak projeler geliştirme Paneli
Türk coğrafyasında dijital içerik üretimi, ortak uzaktan eğitim platformları, öğretmenlerin dijital okur-yazarlığı gibi konuların masaya yatırıldığı “Eğitimde Dijital Dönüşüm ve Yapay Zekâ Üzerinden Ortak Projeler Geliştirme” panelinde ise; Prof. Dr. Hayati Beşirli, Prof. Dr. Murat Ateş, Prof. Dr. Çelebi Uluyol, Prof. Dr. Temel Çalık değerli görüşleriyle yer aldı.
“Türk Dünyasında Eğitim Sendikalarının Geleceği ve Hak Temelli Mücadele” Paneli
Eğitim çalışanlarının özlük hakları, uluslararası eğitim sendikalarıyla iş birliği gibi konularının yer aldığı “Türk Dünyasında Eğitim Sendikalarının Geleceği ve Hak Temelli Mücadele” panelinde de Prof. Dr. Yılmaz Yeşil, Araz Paşayev (Azerbaycan İlim ve Tahsil İşçileri Hemkarlar İttifakı Genel Başkanı), Aygül MUKAŞEVA (Kazakistan Eğitim Bilim ve Yükseköğretim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı), Rustam Asanovich Nurmatov (Kırgızistan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı) konuşmacı olarak yer aldı.
Panellerin tamamlanmasının ardından Genel Başkan Talip Geylan panelistlere plaket takdim etti.
Türk Dünyası Eğitim Kurultayı ile eş zamanlı olarak “Türk Dünyasında Ortak Tarihi Yazımı” ve “Türk Dünyasında Ortak Müfredat Oluşturma” Çalıştayları yapıldı. “Türk Dünyasında Ortak Tarihi Yazımı” çalıştayının yönlendiriciliğini Prof. Dr. Nasrullah Uzman ve Doç Dr. Selman Ablak yaptı. “Türk Dünyasında Ortak Müfredat Oluşturma” çalıştayının yönlendiriciliğini de Prof. Dr. Muhammet Koçak ve Prof. Dr. Yücel Gelişli gerçekleştirdi.
Program, Ankara Türk Dünyası Müzik Topluluğunun konseri ile son buldu.


























































