Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği (UAESEB), 22-24 Ekim 2021 tarihleri arasında 3. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi düzenledi.
Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu Covid-19 pandemisi nedeniyle çevrimiçi platformlar üzerinden gerçekleştirilen 3. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresinin açılış programı Türk Eğitim-Sen’in resmi youtube kanalından, facebook ve twitter sayfasından canlı olarak yayınlandı.
Türk Eğitim-Sen, 3. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi’ne Türk Eğitim-Sen ve UAESEB Genel Başkanı Talip Geylan, Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Yöneticileri, Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’ne üye kuruluşların genel başkan ve genel başkan yardımcıları ile Türkiye’den ve Türk dünyasından saygın bilim insanları katıldı.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın açılış konuşması yaptığı kongremizde Kongre Başkanı Prof. Dr. Seyhan FIRAT, Kırgızistan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Asilbek TOKTOGULOV, Azerbaycan Tahsil İşçileri Azad Hemkarlar İttifakı Genel Başkan Yardımcısı Mirza CAFERZADE, Romanya Türk Tatar Öğretmenler Derneği Başkan V. Vildan BORMAMBET, Makedonya Ufuk Derneği Başkanı Dr. Elvin HASAN, Kosova Türk Öğretmenler Derneği Başkanı Erol KALA ve Irak Türkmen Eğitimciler Öğretmen Örgütü Başkan V. Talip BAYRAKTAR birer konuşma yaptı.
Kongreye; 13 ülkeden 300’e yakın bilim insanı 91 makaleyle katıldı.
Türk Eğitim-Sen ve UAESEB Genel Başkanı Talip Geylan kongrede yaptığı konuşmada sözlerine 3. Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresinin Türk Dünyasına hayırlar getirmesini temenni ederek başladı. Geylan, “Malumunuz olduğu üzere, UAESEB ve Türk Eğitim Sen olarak altı yıldır uluslararası kongreler düzenliyoruz. Türk bilim hayatına ve Türk Dünyası arasındaki kültürel işbirliğine katkılar sunmasını ümit ettiğimiz kongrelerimizi, bir sene sosyal bilimler bir sene fen bilimleri olmak üzere periyodik olarak her yıl gerçekleştiriyoruz.
Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği tarafından, Türk Dünyası’nın birliğine; bilimsel ve kültürel boyutta katkı sunmak, Türkiye ve Türk Dünyası’ndan seçkin bilim insanlarını bir araya getirerek tanışma, kaynaşma ve ortak projeler geliştirme imkânı oluşturma gayesi ile 2016 yılında başlattığımız bilimsel kongrelerimizi; 2016 yılında Türk Dünyası’nın manevi mimarı “Hoca Ahmet Yesevi Anısına Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi’ni tertip ederek başlattık. Bu ilk kongreye Türk Dünyasının dört bir yanından yüzlerce bildirinin gelmesi ve akademik camiadaki teveccüh üzerine devamını yapma kararı aldık.
Sonuncusunu geçen yıl “2020 Yılı Bilge Tonyukuk Yılı anısına 3. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi” olarak gerçekleştirdiğimiz bilimsel etkinliklerin bu sene 6. sınıf 3. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi olarak sizlerin takdirine sunmuş olacağız.
Covid 19 küresel salgını nedeniyle çevrimiçi olarak gerçekleştireceğimiz bu kongrede; ABD, İngiltere, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Dubai, Lübnan, İran, Türkiye ve KKTC olmak üzere 13 ülkeden 300’e yakın akademisyeni 91 bildiri ile bir araya getirdik. Akademisyen ve araştırmacılarımız ile bilim insanlarını buluşturduğumuz bu etkinliğin Türk ve Dünya bilim hayatına katkılar sunmasını temenni ederek hayırlı olmasını diliyorum.
Dünya üzerinde virüsün tanınması, özelliklerinin tespiti, zayıf yönlerinin bulunması ve onunla nasıl başa çıkılabileceğinin anlaşılarak, salgından kurtuluş yolunun çizilmesini bilim insanlarının çalışmaları ile gerçekleştirmiş olduk. Hal böyle olunca Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir..!’ sözünün anlamını bu salgında binlerle ifade edilen sayıda pek çok canı kaybederek bir kez daha anlamış olduk” diye konuştu.
Türk Eğitim Sen olarak bilimsel bilgiyi sendikal mücadelelerinde ana unsur olarak kabul ettiklerini söyleyen Geylan, “Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız şiarı ile mücadele ederken sürekli alanları ve eğitim çalışanlarını dinlemekten de bir adım geri durmuyoruz. Bizlere gelen sorunların, alan uzmanlarının katkısı ve bilimsel bir bakışla tarafsız olarak çözülmesini kamu yönetimine düstur olarak öneriyoruz” dedi.
Üniversitelerimizde, demokrasi, akademik bilinç ve yönetici kabiliyeti hâkim olmalıdır. Bu da rektörlerin üniversite çalışanlarının özgür iradesi ve demokratik bir yöntemle belirlenmesi sayesinde sağlanabilir
Üniversitelerimizin birçok sorunu bulunduğuna dikkat çeken Geylan, bunun başında rektör atama usulünün geldiğini kaydetti. Eskiden uygulanan sistemin, üniversite çalışanlarının tamamının seçim sürecine dahil edilmemesi nedeniyle tam anlamıyla demokratik olmadığını ve bu nedenle sendika olarak sık sık eleştiri getirdiklerini ifade eden Geylan, mevcut sistemin de tamamen keyfi bir rektör atama yöntemi olduğuna dikkat çekti. Geylan, “Adeta Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olduk. Mevcut durumda ise maalesef tamamen keyfi bir rektör atama yöntemi ile karşı karşıya kaldık. Hali hazırda hangi grup, sendika, cemiyet, vakıf, dernek güçlü ise atama sürecine o etki ediyor. Ve belki de doğal olarak böylesi bir süreçle atanan rektörlerin bir kısmı da belli yapıların yönlendirmesiyle yönetim görevlerini ifa ediyorlar. Bu durum asla kabul edilebilir değildir. Oysa üniversitelerimizde, demokrasi, akademik bilinç ve yönetici kabiliyeti hâkim olmalıdır. Bu da rektörlerin üniversite çalışanlarının özgür iradesi ve demokratik bir yöntemle belirlenmesi sayesinde sağlanabilir” dedi.
Türk Eğitim-Sen olarak norm kadro ile ilgili sorunlar tamamen ortadan kaldırılana kadar hukuki ve idari girişimlerimizi sürdüreceğiz.
Norm kadro yönetmeliği nedeniyle üniversitelerin ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını söyleyen Geylan, Türk Eğitim-Sen olarak norm kadro ile ilgili sorunlar tamamen ortadan kaldırılana kadar hukuki ve idari girişimlerini sürdüreceklerini belirtti. Geylan şöyle konuştu: “Bilindiği üzere, sendika olarak Norm Kadro Yönetmeliği’ni yargıya taşımıştık. Yapılan düzenleme ile ‘kısmi rahatlama’ sağlandı ancak sorunlar devam ediyor. Türk Eğitim-Sen olarak norm kadro ile ilgili sorunlar tamamen ortadan kaldırılana kadar hukuki ve idari girişimlerimizi sürdüreceğiz. YÖK Başkanı Sayın Erol Özvar’ı ziyaret ettiğimizde de bunun ciddi bir handikap olduğunu da bir kez daha kendisine ifade ettik.”
Türk Eğitim-Sen olarak YÖK’e yaptığımız başvurularda mülakatın liyakati öldürdüğünü söyleyerek, sözlü sınavın kaldırılmasını talep ettik.
Üniversitelerimizde görev yapan idari personelimizin en büyük problemlerinden birisinin Görevde Yükselme Sınavları olduğunu söyleyen Geylan, “Biz bu sınavların merkezi olarak yapılmasını ve atamalarda dikkate alınmasını talep ediyoruz. Ancak bu sınavla birlikte yapılan mülakat uygulamasını da eleştiriyoruz. Türk Eğitim-Sen olarak YÖK’e yaptığımız başvurularda mülakatın liyakati öldürdüğünü söyleyerek, sözlü sınavın kaldırılmasını talep ettik. Ya da MEB’in yaptığı gibi yazılı sınav puanının mülakat puanı olarak verilmesini istedik. Bunu uygulayan üniversitelerimiz oldu. Bazı üniversiteler de mülakatı kamera eşliğinde yaptı. Bazı üniversiteler ise mülakatlarda bütün çalışanlarına aynı puanı vererek bu mağduriyete bir nebze çözüm bulmaya çalıştı. Bazıları ise maalesef keyfiliği sürdürmeyi tercih etti. Talebimiz, Görevde Yükselme Sınavı’nda mülakatın kaldırılmasıdır” diye konuştu.
Birçok üniversitemiz nitelikli ve yetişmiş arkadaşlarımızı kazanmak yerine onları mağdur etmektedir.
İdari personelin nakil sorununa da dikkat çeken Geylan, “Bu arkadaşlarımız, mazeret durumundan dahi tayin isteyemiyorlar. YÖK’e konuyla ilgili resmi başvurumuzu yaptık, hatırlanacağı üzere geride bıraktığımız yılda dilekçe kampanyası da düzenlemiştik. Bu konunun ısrarlı takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz” dedi.
Genel Başkan ayrıca 50-d li personelin kadro probleminin de ivedilikle ele alınmasını istedi. Geylan, “Birçok üniversitemiz bu nitelikli ve yetişmiş arkadaşlarımızı kazanmak yerine onları mağdur etmektedir. Gelecek kaygısı taşıyan genç akademisyenlerimizin bilimsel çalışmalarının olumsuz etkilendiği artık görülmelidir. Yaşanan bu sorunun takipçisi olarak, her platformda bu konuyu dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.
Araştırma bütçelerinin kısılmasının dünya sıralamasında üniversitelerimizin sıra kaybetmesine doğrudan ve dolaylı olarak sebep olduğunu bildiren Geylan, “Üniversitelerimizin bilimsel ve teknolojik üretiminin ekonomik anlamda kısıtlanması aslında doğrudan Türkiye’mizin kalkınmasına engel olmaktır. Bu konunun ivedilikle çözülmesini talep ediyoruz” dedi.
Kurumların etkinliğini artırmak amacıyla yapılması gereken görevlendirmeler, gerek sendikal baskılar ve gerekse farklı nedenlerle adeta bir baskı, dayatma ve cezalandırma unsuru olarak kullanılmamalıdır.
Genel Başkan ayrıca Akademik ve idari personelin rızası olmadan yapılan 4-b görevlendirmeleri de gözden geçirilerek hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini de bildirdi. Geylan, “Kurumların etkinliğini artırmak amacıyla yapılması gereken görevlendirmeler, gerek sendikal baskılar ve gerekse farklı nedenlerle adeta bir baskı, dayatma ve cezalandırma unsuru olarak kullanılmamalıdır” dedi.
Kongrenin açılış oturumu ise “Yunus Emre Açılış Oturumu” olarak gerçekleştirildi. Bu oturumda “Elektrikli Araçlar: Batarya Teknolojileri” paneli düzenlenecek. Panel, Oturum Başkanı Prof. Dr. İsmail Şahin ve çağrılı konuşmacı Prof. Dr. Serdar Altın tarafından verilecek. Daha sonra “İklim Değişikliği, Doğa ve Su” konulu bir panel düzenlenecek. Bu panelin Oturum Başkanı Prof. Dr. Haluk Koralay iken, Prof. Dr. Ali Demirsoy ile Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu davetli konuşmacı olarak katıldı.
Toplantının ikinci günü ise ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adının verildiği oturumla başladı.
Kongremizde ayrıca her bir oturuma Türk bilim hayatına katkı sunan çok değerli bilim insanlarının da isimleri verildi. Kongremizde Aziz Sancar, Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, Prof. Dr. Cahit Arf, Mennan Aksoy, Mimar Sinan, Fergani ve Piri Reis Oturumları yapılacak. Kongre salonlarına ise UNESCO’nun, 2021 yılını Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli ve Ahi Evran’ı anma yılı ilan etmesi nedeniyle Ahi Evran, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli isimleri verildi.
Kongremizde 23 Ekim tarihinde “Akıllı Şehirlerin Akıllı Yapıları” konulu bir panel gerçekleştirildi. Bu panelin Oturum Başkanı Prof. Dr. Recep Birgül, davetli konuşmacısı ise Prof. Dr. F. Necati Çatbaş oldu. Kongremiz 24 Ekim tarihinde Piri Reis Kapanış Oturumunda sonuç bildirgesinin okunmasıyla son buldu.